17 Aralık 2016 Cumartesi

2017 VTYS

MY SQL VERİ TİPLERİ

NUMERİK VERİ TİPLERİ

 INT, SMALLINT, TINYINT, MEDIUMINT, BIGINT

MY SQL SQL standart tamolan  sayı türleri Integer veya(INT) ve smallınt i destekler.
Standartın bir uzantısı olan mysql TINYINT,MEDIUMINT,ve BIGINT tamsayı türlerini desteklemktedir.
Aşağıdaki tabloda her tamsayı türü için gereken depolama alanı ve aralık gösterilmektedir.

Type
Storage
Minimum Value
Maximum Value

(Bytes)
(Signed/Unsigned)
(Signed/Unsigned)
TINYINT
1
-128
127


0
255
SMALLINT
2
-32768E:
32767


0
65535
MEDIUMINT
3
-8388608
8388607


0
16777215
INT
4
-2147483648
2147483647


0
4294967295
BIGINT
8
-9223372036854775808
9223372036854775807


0
18446744073709551615

DECİMAL:Parasal değerler için kullanılır.
FLOAT:Virgülden sonra tek duyarlıklı sayılar için kullanılır.
DOUBLE:Virgülden sonra çift duyarlıklı sayılar için kullanılır
BİT:Bit veri türü bit değerlerindeki verileri depolamak için kullanılır 1 ile 64 arasında değer alır.

TARİH VE ZAMAN VERİ TİPLERİ
DATE:Tarih türündeki veri tipleri için kullanılır. YYYY-AA-GG' formatında değerler alır
DATETIME:Tarih ve saat türünde verileri içeren değerler için kullanılır. YYYY-AAA-GG HH: AA: SS' formatındadır.
TIMESTAMP:Tarih ve saat türünde içeren değerle alır. Değer aralığı 1970-01-01 00: 00: 01.000000 'ila' 2038-01-19 03: 14: 07.999999 'arasındadır.
TIME:'HH: MM: SS' biçimindeki zaman değerlerini görüntüler.
YEAR: Yıl değerleri için kullanılır.

METİN TÜRÜNDEKİ VERİ TİPLERİ
CHAR:0 ile 255 arasında karakter alabilir.
VARCHAR:65  bine yakın karakterde veri saklayabillir.
BİNARY:Maksimum 8000 byte boyutunda, sabit uzunlukta binary veri saklamak için kullanılır.,                 

VARBİNARY: Değişken uzunlukta 8000 byte boyutunda binary değer saklamak için kullanılır. (max) parametresiyle tutacağı maksimum değer 2^31 byte’a kadar yükseltilebilir.                                                         
BLOB: Türündeki veri tipiyle çok büyük binary veri tiplerini tutmak mümkündür.                               

ENUM:65535 karaktere kadar string değer alabilir.                                                                         SET:Maksimum 64 elemanlı string değerler kümesi







8 Mart 2016 Salı

C++ Programlama

soru 2

                                       
soru3

                                     
soru4

                                     
soru5

                                   
soru6

                                    
soru7

                                     
soru 8

                                   

soru9

                                      
                                                                       soru10
soru11

                                          
soru 12
   4
soru13

                                           
soru14

                                             

soru15

                                            
soru16
soru17

                                        
soru18.12

                                       
soru18..13

                                         
                                                     soru18.14
                                                      
                                 
                                                      soru18.15

                                      
soru18.16

                                       
                                                      soru18.17
                                                    

                                                                       soru19

                                         
soru20
soru21

                                          
soru22
soru23
soru24


soru25


soru26


soru27


soru28


soru29


soru30
soru31


soru32
soru33


soru34


soru35
soru36


soru38


soru39


soru40


soru41
soru42

soru43

soru44

soru45

soru46

soru47

soru48

soru49

soru50.1

soru50.2

soru50.3











                                                                            

18 Aralık 2015 Cuma

C PROGRAMLAMA



















































































30.soru

32.soru


33.soru

34.soru

35. soru

36.soru



38.soru

39.soru

40.soru


41.soru



































13 Aralık 2015 Pazar

Donanım Dersi Terimleri

Bit Nedir

Bilgisayarda kullnılan verileri ifade etmede Bit kullanılır.Bit bilgisayarda en küçük veri boyutunun adıdır. Bit kelimesi Binary Digit kelimelerinden oluşur. İngilizcede ikili rakam-sayı anlamına gelir. Günümüzde sıkça duyduğumuz Digital kelimesi de buradan gelir ve sayısal anlamını taşır.
Bilgisayarın da biz insanlar gibi anladığı ve anlattığı bir dili var. Ama bu dil sıfır ve bir rakamlarından oluşuyor.

Byte Nedir

Byte; bilgisayara verilen her bir 8 bitlik (00001111=A, örnektir) karakter verisinin, harddisk üzerinde kapladığı, fiziksel alan birimidir.
Bitten sonraki ikinci en küçük sayısal bilgisayar birimidir. Bir Bayt, 0 ile 255 arasındaki değeri veya diğer anlamda 256 şalter durumunu temsil etmektedir. Yani 2 üssü 8'dir. Onluk düzende 167'nin ikilik düzende dizilimi şöyledir: 10100111


Byte Birimleri
Sembol
Onluk
İkilik
Kilobayt
KB
103
210
Megabayt
MB
106
220
Gigabayt
GB
109
230
Terabayt
TB
1012
240
Petabayt
PB
1015
250
Eksabayt
EB
1018
260
Zettabayt
ZB
1021
270
Yottabayt
YB
1024
280


CPU NEDİ?

Bir bilgisayarın en popüler ve en önemli parçası işlemcidir. Kısaca CPU (Central Processing Unit / Merkezi İşlem Birimi) olarak anılan işlemciler, adından da anlaşılacağı üzere bir bilgisayardaki işlemleri yürüten ve sonuçları gerekli yerlere gönderen elemandır.

1971 yılında Intel firmasının ilk defa binlerce transistörü bir silikon çip üzerinde birleştirmesinle bilgisayar çağında devrim gerçekleştirilmiş oldu. komut çalıştırBu şekilde daha önce sadece büyük şirketlerin ve üniversitelerin kullanabildiği bilgisayarlar iyice küçüldü ve evlere girmeye başladı.

Mikroişlemci ler, açma kapama anahtarı gibi çalışan milyonlarca transistörden oluşmaktadır. Bu anahtarların programlanma durumuna göre elektrik sinyalleri bunların üzerinden akar. Bu sinyaller, bilgisayarın yaptığı tüm işleri toplama, çıkarma, çarpma ve bölme gibi temel matematiksel işlemlere indirir. İşlemci de bu işlemleri en basit sayma sistemi olan ikilik düzen yani sadece 0 ve 1 sayılarını kullanarak yapar.

Mikroişlemciler her türlü işi ikilik sayma sistemine dökmüştür. Mesela “Y” harfi ikilik sistemde “1011001” ile ifade edilebildiği gibi kırmızı gibi bir renk de bunun gibi ikilik tabandaki üç ayrı sayı grubu ile ifade edilir. Aynı şekilde bir ses veya görüntü kaydı da yine buna benzer ikilik sayı grupları ile ifade edilirler.

Bu sayı grupları üzerinde işlem yapmak için işlemci içerisinde bir takım komut listesinden ibaret bir program mevcuttur. Bu komutlar işlemciye iki sayının çıkarılması, toplanması yönünde emir verebildiği gibi klavyeden girilen tercihlere göre bir takım komut satırını atlayıp (şartlı dallanma - conditional branch) diğer komut satırlarını icra etmeye devam edebilir. Yani klavyeden bir soru karşısında gireceğimiz “E” (evet) veya “H” (hayır) ifadelerine göre program belirli komut satırlarını icra eder veya etmez. Temel olarak, mikroişlemcinin yaptığı iş, bitler üzerinde işlem yapmak üzere komutları çalıştırmaktır.

CPU BİRİMLERİ NELERDİR?

EXECUTİON UNİT:  

Bu ünite komutları çalıştırır ve pipeline iş hattı denilen yollarla beslenip tamsayıları kullanarak okuma değiştirme ve komut çalıştırma işlemlerini yapar.Aritmetik işlemler için ALU birimini kullanır

BRANCH PREDİCTOR

Bu ünite bir program çalışırken başka bir satıra atlayacağı zaman hangi satırların işleme konacağını tahmin etmeye çalışacak komutların bellekten ne zaman çağrılacağına karar verir ve komutları decode ünitesine sırayl gönderir.

FLOATİNG POİNT UNİT ( FPU)

Bu ünite noktalı sayıların hesaplamalarını yapar

BUS INTERFACE

İşlemciye veri kod karışımını getirir bunları ayırarak işlemcinin ünitelerini kullanmasını sağlar ve sonuçları tekrar birleştirerek dışarı yollar.Bu arayüzün genişliği işlemcinin adresleyebileceği hafızayı belirler.

ALU

İşlemcide aritmatiksel ve mantıksal işlemleri yapmaya yarar.

L1 CASHE (ÖNBELLEK)

Önemli kodlar ve veriler bellekten buraya kopyalanır ve işlemci bunlara daha hızlı ulaşabilir. Kodlar için olan Code cache ve veriler için olan Data cache olmak üzere ikiye ayrılır. Kapasitesi 2 KB ile 256 KB arasında değişir.

L2 CASHE (ÖNBELLEK)

L1 belleklerine göre kapasiteleri 256 KB ile 2 MB arasında değişir. Başlangıçta L2 önbellek anakart üzerinde işlemciye yakın bir 8 yerde yer almaktaydı. Daha sonra slot işlemciler ortaya çıkınca işlemci çekirdeğinin üzerinde kartuş şeklindeki paketlerde yer aldı. Bununla beraber çekirdeğin dışında ve işlemciyle aynı yapıda kullanılmaya başlandı. Bu kısa geçiş döneminden sonraysa L2 önbellek işlemci çekirdeklerine entegre edildi.

L3 CASHE (ÖNBELLEK)

L3 ön belleklerinin kapasiteleri 2MB ile 256 MB arasında değişir. Yeni bir teknolojidir. Çok çekirdekli işlemcilerde bütün çekirdeklere tek bir bellekle hizmet vermek akıllıca bir yaklaşım olacağı düşüncesiyle geliştirilmiştir.

İŞLEMCİLERDE KOMUT SETLERİ


MMX: Intel'in geliştirdiği MMX'in açılımı Multimedya Uzantılarıdır (Multimedia Extensions) ve işlemcilere eklenen 57 multimedya komutuna verilen addır. AMD'de bu komut setinin lisansını Intel'den almıştır. MMX işlemciler bazı genel multimedya operasyonlarını üstlenirler (örneğin, normalde ses kartı veya modemler tarafından yapılan dijital sinyal işleme). Ancak bu komut setinin kullanılabilmesi için MMX uyumlu yazılımların kullanılması gereklidir. MMX işlemcilere ekleneli uzun bir süre olmasına karşın, MMX destekli yazılımların beklendiği kadar çabuk artmadığı gözlenmiştir. 



SSE: Intel tarafından geliştirilip Pentium III işlemcilere uygulanan 70 adetlik yeni komut setidir. Yakında Celeron ve Pentium II işlemcilere de uygulanması beklenmektedir. SSE'nin açılımı "Strea-ming SIMD Extensions'dır (SIMD = Single Instruction Multiple Data). Mutlaka Türkçeleştirmek gerekirse "akıcı, tek komutla çoklu veri işleme uzantıları" diyebiliriz. Yani işlemciye bir komut verirsiniz bir çok veriyi bir amaca yönelik olarak işler. Grafik, resim, video, animasyon, 3 boyut işlemleri, ses tanıma öğelerine sahip, SSE destekli uygulamalarda ciddi bir performans artışı sağlar. Henüz çok yeni olduğundan piyasada SSE destekli yazılım çok sayıda değildir ama hızla yaygınlaşması beklenmektedir. 

İŞLEMCİ TEKNOLOJİSİ

HT (Hyper Threading) Teknolojisi Hyper-Threading teknolojisi, tek bir fiziksel işlemcinin çok sayıda komut zincirini eş zamanlı olarak işlemesi ile performans artışı sağlamasıdır. Hyper-Threading teknolojisine sahip olan bir işlemci, mantıksal olarak iki adet işlemciden oluşmaktadır. Her bir işlemci fiziksel olarak aynı chip üzerinde bulunmasına rağmen farklı komut zincirlerini işleyebilir. Geleneksel iki farklı fiziksel işlemci kullanan sistemlerin aksine Hyper-Threading teknolojisinde, mantıksal işlemciler tek bir işlemci kaynağını (sistem veri yolu, bellek)  paylaşırlar. Bu yüzden Hyper-Threading mimarisine sahip bir işlemci, işletim sistemine iki işlemcili bir sistem gibi görünmesine rağmen iki gerçek fiziksel işlemcinin sağladığı performansı vermeyecektir. 

İŞLEMCİ MİMARİLERİ

CISC İŞLEMCİLER:PC’ lerde günümüze kadar RAM’ların sınırlı ve pahalı olduğu 1960 ve 1970’li  yıllarda geliştirilen CISC işlemci mimarisi kullanılmaktadır. Daha çok programların az bellek kullanımı gerektirdiği sistemlerde yer almakta ve az bellek kullanımı için kompleks komutların  ve mimarinin oluşumunu ortaya çıkardı.
   Mimarideki kompleksliğin artması işlemci performansında  negatif oluşumların ortaya çıkmasına sebep oldu. Bununla birlikte programların yüklenmesinde ve çalıştırılmasında düşük bellek kullanımının hızlı olması mesele teşkil etmekteydi. 1980 ve 1990’lı yıllarda bellek ihtiyacının artması işlemci tasarımcılarının kararlarını gözden geçirmesine sebep oldu. Eskiden kullanılan bellekler 16-32 Kbayt iken yeni mimarilerde 8-16 Mbayt çıktı ve günümüz kişisel bilgisayarlarında bir standart halini aldı. ,

RISC İŞLEMCİLER : RISC işlemcili sistemlerde amaç, komut işlemcisinin mümkün olduğu kadar hızlı olmasıdır. Bunu başarmak için ana yol, işlemcinin çalıştırdığı komutların basitleştirilmesidir. Komutların basitleştirilmesi ve azaltılması işlemcinin uzun ve kompleks olandan daha hızlı çalışabilmesi demektir.
  RISC mimarisi, aynı anda birden fazla komutun işlendiği tekniği içeren hattı (pipelining) ve süperskalar çalışmasının kullanımıyla yüksek bir performans sağladı.
   Doğal olarak bu tasarım tekniği yüksek bellek ve çok ileri derleme teknolojisini gerektirdi. 1980’lerin ortasında bellek fiyatlarının ucuz olması yüksek performanslı işistasyonlarında RISC tabanlı işlemcilerin çok sık kullanılmasına sebep oldu. 1990’larda VLSI teknolojisinin gelişimiyle birlikte belleklerin eskiye nazaran daha ucuz oluşu ve makine diline bağımlılığı ortadan kaldıran ileri derleyicilerin çok yaygın olduğu sistemlerde ve hatta PC’ lerde yüksek performanslı RISC işlemciler kullanılmaya başlandı

İNTEL İŞLEMCİLERİ

İntel 4004 işlemci
1969 yılında Japon Nippon Hesaplama Makinesi firması tarafından Intel'e Busicom 141-PF hesap makinesi için 12 yongaseti sipariş edildi. Intel o dönem mühendis olmayan ancak yongaseti mimarisinden çok iyi anlayan Federico Faggin'i Farchild firmasından transfer etti. Faggin iki arkadaşıyla birlikte tasarıma başladı ve ilk Intel 4004 mikroişlemcisi 15 Kasım 1971 yılında Electronic News gazetesinde bir reklamda kamuoyuna tanıtıldı.

4 bit veriyolu, 16 pinli soket, 2300 transistör, 740KHz saat hızı, 640 byte hafıza gibi özelliklere sahip 4004 modeli 1981 yılına kadar faal olarak kullanıldı. 1972 yılında uzaya fırlatılan Pioneer 10 uzay aracında da Intel 4004 işlemcileri vardı.

Bugünkü standartlara göre hayli büyük boyutlarda olan Intel 4004 donanım dünyasında yeni bir devrin de başlangıcı oldu.

8008 İŞLEMCİ

1972 yılında piyasaya sürülmüş Intel 8008 İşlemci
 8008, İntel tarafından 

'de tanıtımı yapılan, saat hızı 500 kHz (8008-1: 800 kHz), hızı 0.05 MIPS olan bir mikroişlemcidir. Yol genişliği 8 bit, 
 sayısı 3.500'dür. Adreslenebilir hafıza 16 KB olan işlemci genel olarak çöp terminalleri, hesap makineleri, şişeleme makinalarında kullanılmıştır.  

Intel 8080 mikroişlemci

Intel 8080, 1 Nisan 1974'te İntel tarafından tanıtımı yapılan, 0.64 MIPS hızında, yol genişliği 8 bit data, 16 bit addres için üretilen birmikroişlemcidir. Adreslenebilir hafızası 64 KB olup, 8008'den 10 kat daha performanslıdır.
Altair 8800 içinde kullanılmıştır. Trafik lamba kontrolü, güdümlü füzeler içinde de kullanıldı. 8008'e karşı 6 desteklenen yonga bulunur

8086
1978 yılında Intel tarafından üretilen 8086 ve bir yıl sonra da 8088 mikroişlemciler kısa süre içinde büyük ilgi görürler ve 8086 / 8088 standardı olarak anılırlar. 8086 / 8088 standardı, günümüze kadar uzanan pek çok değişik ürünüyle, x86 ailesi diye adlandırılan mikroişlemci ailesinin çekirdeğidir. Şekil- 8.1.de 8086 / 8088 çekirdeği ile başlayıp devam eden Intel x86 mikroişlemcilerinin basitleştirilmiş uyumluluk halkaları gösterilmektedir.

1. İç Mimarisi
16-bitlik 8086 işlemcilerin yapısı incelendiğinde, mikroişlemcilerin temel prensibi olan “fetch and execute / komutları okuma ve yürütme”    kuralına sadık kalındığı görülür. 8-bitlik mikroişlemcilerden temel farkı ise, 8086 mikroişlemcinin temel iki ayrı çalışma birimine sahip olmasıdır. Bunlar; yürütme birimi (Execution Unit - EU) ve yol arabirimi (Bus Interface Unit - BIU) dir. BIU komutları bellekten okur ve işlemcinin dış dünyası ile EU genel kaydedicileri arasındaki veri alış-verişini sağlar. İşlem kodu okuma, operand okuma, veri saklama ve G/Ç aygıtlarıyla iletişim kurma gibi yol işlemlerini gerçekleştirmek görevleri arasındadır. EU komutları yorumlar ve yürütür. 

1. Giriş
Debug programı, Assembly dili programlarının makine diline, makine dili programlarını assembly diline dönüştüren çift yönlü bir derleyicidir. Debug kısaca makine dili formatlı program dosyalarının, bilgisayar belleğinin, komutların ve verilerin incelenmesi ve düzenlenmesi için kullanılır. Debug ile programların bütününü, bir kısmını veya programı oluşturan komutları tek tek icra ettirebilir, her icranın sebep olduğu etkilileri inceleyebiliriz.Yine bellek içindeki veya program içindeki komut yada verileri değiştirebilir, yeni eklentiler yapabiliriz.

2. İntel 8088 Ailesi
8088 Mikroişlemcisi 8 bit harici ve 16 bit dahili data ve 20 bit adres yoluna sahip bir mikroişlemcidir. Komut seti 92 adet temel komut tipinden oluşur. 92 komut tipinin, adresleme modlarının ve çeşitli tipteki verilerin, çeşitli kombinasyonlar altında bir araya getirilmesi ile 8088 tarafından icra ettirilebilecek binlerce komut elde edilebilir.

İntel  80286

8086/8088 işlemcilerinin 1 MB bellek ile sınırlı adres alanı, 1980'lerin ortalarına doğru birçok uygulama için ciddi bir problem olmaya başlamıştı. Bu yüzden Intel, x86 çekirdeğinin bir üst uyumlu sürümü olan 80286 işlemcisini üretti. Bu işlemci, 16 MB'lık adres alanı ile beraber temel 8086/8088 komut kümesine sahipti. 80286, IBM PC/AT ve orta model PS/2 bilgisayarlarında kullanıldı ve daha önceki 8088 gibi büyük bir başarı kazandı.

8086/8088'e göre 3 temel üstünlüğü bulunmaktadır:

·   Birincisi gerçek (real) mod ile korumalı (protected) moda sahip olmasıdır. Donanım bellek yönetim sistemi sayesinde, bellekte birden çok programın güvenli bir şekilde çalışması mümkün hale gelmiştir.
·   İkincisi, 8086 gibi 8088'den farklı olarak 16-bit veriyoluna sahip olmasıdır. Bu da bellek-mikroişlemci arasındaki veri akış bant genişliğini iki katına çıkartır.
· Üçüncüsü, daha hızlıdır ve daha yüksek saat hızında çalışabilir. Bu faktörler 80286 tabanlı bir sistemi 8088 tabanlı bir sisteme göre, 5-10 kat daha hızlı yapmaktadır.
Ayrıca, 80286 mikroişlemcisi yeni adresleme ve bellek koruma özelliklerini desteklemek için yeni ek komutlara sahiptir. Bu işlemci IBM PC/AT ve bazı PS/2 bilgisayarlarının ana mikroişlemcisi olmuştur.
80286 bu yüksek performansı, basitleştirilmiş hali şekil 2.2'de görülen, içinde bulunan birbirinden bağımsız 4 fonksiyonel birim sayesinde sağlar. Veriyolu birimi CPU için gerektikçe, işlem kodu ve veri okuma/saklama gibi bütün veriyolu işlemlerini yerine getirir. CPU eğer yapacak başka bir işlemi yoksa, 6 byte'a kadar komutları önceden okur ve bunları komut birimine gönderir.
Komut birimi veriyolu birimi tarafından okunmuş ham verileri alır ve sonraki yürütme için kodunu çözer. Üç taneye kadar tam kodu çözülmüş komut, bu birimde bir anda bulunabilir. Kodu çözülmüş komutların CPU içinde hazır olarak bulunması CPU yürütme hızını artırır.
İşletim birimi komut biriminden gelen komutları işler. Bazı komutlar adres içermektedir. Bu adresler daha sonraki işlemler için adres birimine verilir.
Adres birimi bütün adresleme ve görüntü bellek işlemlerini yerine getirir. (Görüntü bellek, bir programın fiziksel olarak sahip olduğu bellekten daha fazla bellek kullanabilmesini sağlayan bir tekniktir.Program parçalarının yürütme sırasında, gerektikçe, bellek ile disk arasında değiştirme prensibine dayanır). Adres biriminin çıkışı, okuma ve yazma adreslemesi için veriyolu birimine iletilir.
80386
Intel 80386 veya i386, 80286'dan sonraki Intel mikroişlemcisi.
Intel 1985 yılında üretilen, bir tümleşik devre üzerinde gerçek 32-bit CPU olan 80386DX oldu. 80286 gibi bu mikroişlemcide çok yaygın olarak kullanıldı. 1988 yılında, harici 16-bit veriyoluna sahip 80386SX mikroişlemcisi üretildi.
Intel'in ilk 32-bit mikroişlemcisi 80386'dır. Bu mikroişlemci, diğer x86 mikroişlemcileri gibi, 8086 ve 80286 programlarını hiçbir değişiklik olmadan çalıştırabilmektedir. Bu mikroişlemcinin daha önceki 80286 mikroişlemcisine göre birçok üstünlüğü bulunur. Bunlar:
·İşlemcinin kaydedicileri ve aritmetik birimleri 32-bit genişliğindedir. Ayrıca, komut kümesi32-bit adresleri ve verileri desteklemek için genişletilmiştir.
·Mikroişlemciden ana belleğe giden, adres yolu ve veriyolu 32-bit'e genişletilmiştir. Busayede, komutlar, verileri iki kat hızında okuyabilmekte ve yazabilmektedir.
· 4 GB'a kadar fiziksel belleği adresleyebilmektedir (80286 da 16 MB). Diğer yandan, programlara 246 byte (64 terabyte) kadar görüntü bellek sağlayabilmektedir (80286 da 230 byte, 1 GB).
·  Daha hızlı yürütme hızına sahiptir. Birçok komutu yürütme zamanı azalmıştır.
·  Tümleşik devre üzerindeki bellek yönetim sistemi, sayfalı adreslemeyi destekler.
80386 da bulunan 32-bit adres yolu, 32-bit veriyolu ve çeşitli kontrol sinyalleri için, 80286 da kullanılan 68 uçlu tümleşik devre kılıfı çok küçüktü bu yüzden Intel daha büyük bir standarda gitti.
Dahili olarak, 80386, 80286 gibi daha yüksek performans için paralel çalışan birçok fonksiyonel birime sahiptir. 80286'daki gibi 4 yerine, 8 tane alt birim içermektedir. 80386'daki daha fazla olan fonksiyonel bölünme, adres ve yürütme birimlerinde yapılmıştır.
80386'nın tümleşik devre uçları, 80286'ya bazı yönlerden benzemektedir. Bellek erişimleri 32-bit kelimeler ile yapılıp, bellek adresleri, 4 byte sınırlara göre ayarlanmalıdır. Böylece CPU 0, 4, 8 gibi adreslerde bulunan kelimelere erişebilmekte, buna karşın, 1, 2 veya 3 gibi adreslerde olanlara erişememektedir. Bunun sonucu olarak, bütün bellek adresleri 4'ün katları şeklindedir. Bu yüzden, iki düşük değerli adres biti her zaman 0'dır ve A0 ve A1 bitleri tümleşik devre üzerinde yoktur.
80486DX4
P24C kod adlı bu işlemci Intel'in dördüncü kuşak işlemcilerinin temsilcilerinden biridir. Mart 1994'te piyasaya sürülen bu işlemcinin 75 ve 100 Mhz'l'k versiyonları üretilmiştir. İşlemci saat çarpanı 3 olan bu işlemci 25 ve 33 Mhz'lik veri yolunu kullanabilir. 0.6 mikron CMOS teknolojisi ile üretilmiştir ve 1.6 milyon transistör içerir. 32 bitlik işlemci 168 pinlik PGA seramik paketlere yerleştirilmiştir ve 3,3 volt çekirdek geriliminde çalışır. Saniyedeki maksimum veri aktarım kapasitesi 95.4 MB'tır. Aynı zamanda 4 GB bellek adresleme yeteneği olan işlemci 64KB L2 belleğe sahip olup bellek hızı veri yolu hızına eşittir. x86 komut seti desteklenir. 32 bit kaydedici, 1 adet tamsayı işlemcisi ve 1 adet kayar nokta işlemcisi çekirdeğe dahil edilmiştir. SX (Intel'in bu işlemcisi de Amerika'da satışa sunulmamıştır. Kod adı U5S olan bu işlemci Soket 1,2,3 platformları için tasarlanmıştır)

Intel 80486


Intel 80486 mikroişlemcisi

AM486 DX2-80 ve i486 DX2-66 mikroişlemciler
Intel 80486 yazılım (software) açısından I486 ailesinin yazılım içeriği, Intel 80386 içeriğiyle birkaç değişiklik dışında hemen hemen aynısıdır.
Donanım açısından 486'nın mimarisi büyük bir gelişmedir. Üzerinde yazılımları birleştiren çipi ve önbelleği vardır. Buna ek olarak optimal durumlarda işlemci bir talimatı bir saat vuruşunda yerine getirir. Bu gelişmeler Intel 80386'nın bir saatteki hızını ikiye katlayan performansını açığa çıkarır. Ama bazı düşük çaplı I486 modelleri 386s'ların en hızlı halinden daha yavaştırlar özellikle 'SX' i486s'lar.

386 ve 486 arasındaki farklar

  • Veri Önbelleği- 8192-byte (8 kB)i SRAM işlemciye en çok ve sıklıkla kullanılan bilgiler depolamak üzere yüklendi. 386 önbelleği destekliyordu ama daha yavaştı.
  • Pipelining-İşlemcinin her saat vuruşunda al getir ve çalıştır evrelerini yapmasına yardımcı olur. O anki konum bir sonraki adımı destekleyecektir bir sonraki adımda son yapılan işlemi besleyecektir. 386 bu adımları ayrı ayrı yapmayı gerektirir.
  • MMU performansını arttırmıştır.
  • FPU Kesişimi - (sadece DX modellerde) İleri seviyede matematik fonksiyonları eklenmiştir.
486 32-bit veri yolu ve 32-bit adres yolu içerir. Bu da ya 4 eşli 30-pin SIMMs ya da tek 72-pin SIMM gerektirir. 32-bit adres yolu bunu 4 GB RAM' e sınırlar.
Pentium
P5 ailesinin ilk işlemcisi Mart 1993'te üretildi. İlk Pentium kuşağı P5 olarak bilinir (80501 adıyla da anılır). Bu işlemci 0.80 mikron teknolojisiyle üretilmiştir ve 60-66 Mhz FSB hızını destekler. İşlemci çekirdek gerilimi 5 volttur. Bu işlemcilerde çekirdek FSB hızında çalışır (60-66 Mhz). Sadece soket 4 platformuna uygun olarak tasarlanmıştır. Bu işlemci ailesinin bir sonraki temsilcisi olan P54 (80502), P5'ten bir yıl sonra piyasaya sürülmüştür. 0.50 mikron teknolojisiyle üretilen bu işlemci 3.3 volt gerilimde çalışır. Daha sonraları 0.35 mikron üretim teknolojisine geçilmiştir. 75 ile 200 Mhz arası hızlarda çalışan bu işlemci 16KB (8KB veri ve 8KB komut) L1 belleğe sahiptir.
2.5. Pentium Pro
İlk 6. nesil İntel işlemcisi olan Pentium Pro, zamanının oldukça devrimci bir yeniliğidir. Bu işlemcide İntel ilk kez, çekirdekle eş hızlı L2 belleği, işlemci çekirdeği ile birlikte paketlemiştir. 0.50 ve 0.35 mikron teknolojileri ile üretilmiş versiyonları mevcuttur. 0.35 mikron teknolojisi ile üretilen versiyonu L2 bellek miktarını artırmaya imkan sağlamıştır. Böylece işlemci 256, 512, 1024 ve 2048KB L2 ve 16KB L1 bellekle piyasaya sürülmüştür. İşlemci 150-200 Mhz saat hızlarında çalışmaktadır. 60-66 Mhz veri yolu hızını destekleyen bu işlemci sadece Soket 8 platformlarında çalışmaktadır. Pentium Pro, Pentium'un tüm komutlarını desteklemektedir (MMX desteklenmez) ve buna ek olarak cmov, fcomi gibi birkaç komut daha işlemciye eklenmiştir.
2.5.1. Pentium/MMX teknolojisi
Intel'in bir sonraki önemli adımı, 57 komutluk MMX komut setini dahil ettiği P55 işlemcisini üretmek olmuştur. 8 Ocak 1997'de piyasaya sürülen işlemcide 0.35 mikron üretim teknolojisi kullanılmıştır. Çekirdek gerilimi 2,8 volta düşürülmüştür. L1 bellek öncülünün iki katıdır (32KB). İşlemci soket 7 platformlar için tasarlanmış olup 166-233 Mhz saat hızlarında çalışır.
Pentium II
P6/x86 ailesinin bu temsilcisi Mayıs 1997'de piyasaya sürülmüştür. Bu işlemci ailesine mensup farklı kullanıcı gereksinimlerine uygun üretilmiş bir çok model vardır. Orta çaplı bilgisayarlar için tasarlanmış Pentium II (Klamath, Deschutes, Katmai, vb.), düşük maliyetli sistemler için tasarlanan Celeron (Covington, Mendocino, Dixon, vb.), yoğun kullanımlar ve sunucu çözümleri için tasarlan Xeon (Xeon, Tanner, Cascades, vb.) bu ailenin birer üyesid
2.12. Celeron
Bu işlemci Intel'in devrimci bir ürünüdür. Intel, ilk kez bu ürünle, düşük maliyetli sistemler için çalışmaya başlamıştır. Bu işlemcilerde L2 bellek ya çok azdır ya da hiç kullanılmamıştır. Bu ailenin üyelerini Covington, Mendocino, Dixon olarak sayabiliriz. İlk Celeron işlemcisi Nisan 1998'de piyasaya sürülmüştür. Soket 370 ve Slot 1 versiyonları üretilmiştir.
. Xeon
Tıpkı öcülünde olduğu gibi Xeon işlemcilerde L2 bellek çekirdekle aynı hızda çalışır. Sunucu platformları için tasarlanmış, Slot 2 yapısı kullanılan ilk işlemcidir. Çoklu işlemci desteği vardır. 0.25 mikron teknolojisi ile üretilen bu işlemcide Deschutes çekirdeği temel alınmıştır. 512, 1024 ve 2048KB'lık CSRAM L2 belleklere sahip modelleri üretilmiştir.

Pentium III


Pentium III
 işlemciler intel32x86 masaüstü ve mikroişlemcileri destekler. 26 Şubat 1999 tarihinde ilk üretimi yapılmıştır ve üzerinde 9.5 milyon transistör bulunmaktadır.
Pentium II tabanlı işlemcilerle çok benzerdir. Aralarındaki en büyük fark Pentium 3 işlemcilerin ek olarak SSE buyruk kümesi kullanmasıdır. SSE ile Pentium 3, 70 adet yeni komut sunar. Bu komutlar sayesinde 3 Boyutlu grafik, ses ve multimedya uygulamalarında yüksek başarım sağlanır. Bu küme 3 boyutlu grafik ve media işlemlerinin başarımını artırmaktadır. Ayrıca Pentium 3 işlemcilerde seri numarası yongaya gömülü olarak bulundurulmaktadır. Bu özellik, Internet e-ticaret üzerinde güvenli uygulama için geliştirilmiştir.
Pentium 3 yerini aldığı Pentium 2’lerde olduğu gibi, düşük bitişli Cpu uyarlamaları için Celeron tabanlı; yüksek bitişli türevleri (örneğin sunucular) için Xeon ile birlikte kullanıldı. Pentium 3’ler bir müddet sonra yerini Pentium 4 işlemcilere bırakmıştır; fakat Tualatin çerkirdeği Pentium-M Cpuların temelini oluşturmuştur.
Pentium 3, 2GFLOPS’un kuramsal başarımıyla, daha önce kullanılan 1GFLOPS’u geride bırakan ilk Intel işlemcisidir. Diğer bir önemli özelliği de, paket fiyatı meselesi yüzünden Intel'in, Slot-1 CPU paketlerini piyasadan kaldırıp, Socket yapısını piyasaya oturtmaya çalışıyor olmasıdır. Dolayısıyla, Coppermine Pentium III, iki farklı paketleme ile karşımıza çıkıyor. Birincisi eski SECC2 ve ikincisi de yeni FC-PGA paketi.

Pentium 4

Pentium 4, Intel firmasının 2000 yılının kasım ayında çıkardığı bir işlemci ailesidir. 2008 yılının Ağustos ayına kadar üretimi devam etmiştir. NetBurst mikromimarisine sahiptir. NetBurst mikromimarisinin önemli bir özelliği ise P6 mikromimarisinden sonra tasarlanmış ilk mikromimari olmasıdır. Çok yüksek saat sıklığına ulaşabilmek için derin bir boruhattına sahiptir. 2004 yılında 32 bitlik olan buyruk kümesi 64 bitlik hale dönüştürülmüştür. Intel işlemcilerin günümüzde de kullandığı ve başarım artışı sağlayan Hyper-threadingteknolojisi de Pentium 4 ile birlikte geliştirilmiştir.

Özellikler

Rakibi AMD Athlon ve öncülü Pentium III e göre yüksek saat hızları için düşünüldüğünden, oldukça uzun bir veriyolu hattına sahiptir. Bu sayı ilk versiyonlar Williamette ve Northwood'larda 20 iken sonra çıkan versiyonlarda 32 kademeye arttırılmıştır. Bu işlemcinin oldukca yüksek saat hızlarına çıkmasını sağlamış fakat işlemcinin saat frekansı başına düşen verimini azaltmıştır. Rakibi Athlon ise oldukça kısa bir pipeline sahibidir. Bu işlemciler boylece daha düşük saat frekansı ile Pentium 4'lerden daha yüksek performans gösterebilmişlerdir.
Bu işlemci ailesi oldukça küçük birincil (L1) cache'leri ve oldukça büyük ikincil(L2) cache'lere sahiptir. L1 cache'ler sonraki versiyonlarda 32 kb'a kadar çıkmıştır. L2 cache ise ilk versiyonda 256 kb iken diğer revizyonlarda sırasıyla 512, 1024 ve 2048 kb'lara kadar çıkartılmıştır.
P4 işlemcinin altın alaşımlı ayakları
Yüksek güç tüketimi dolayısıyla 4 Ghz bariyeri 3 Ghz'e ulaşılan 2002 yılından beri geçilememiştir. Pentium 4'ten sonra piyasaya sürülmesi planlanan Tejas güç sorununun bir türlü halledilememesi sebebiyle piyasaya çıkamamıştır ve Intel için büyük bir hayal kırıklığına sebep olmuştur. Tek bir çekirdeğe sahip işlemcilerin saat sıklığını arttırarak başarım arttırımı metodunun daha fazla çalışmayacağını farkeden Intel, Pentium 4 ve Tejas'dan aldığı derslerle çift çekirdekli mikromimarisi olan Core üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmış; tek ve çok güçlü bir çekirdeğe sahip bir işlemci yerine birden çok daha zayıf çekirdeklerden oluşan işlemci tasarımlarıyla piyasada varolmaya devam etmiştir.

Itanium işlemcisi

 Intel firmasının 64-bit işlemci ailesinden olup IA-64 mimarisi kullanan işlemcilerinin devamı olarak blinir. Itanium ve Itanium2 olarak sunulan bu işlemci ilk olarak Ekim 2001'de piyasaya sürülmüştür. Itanium işlemcilerin asıl hedefi yüksek performansa sahip bilgisayarlardı. Bu işlemcinin mimarisinin gelişimi ilk olarak Hewlett-Packardtarafından yapılmıştır ve devamında ise Intel ve Hewlett-Packard ortak olarak birlikte gerçek Itanium mimarisini geliştirmişlerdir.
Itanium, mimari olarak Intel’in eski işlemcilerinden farklı olarak üretilmiştir. Derleyicilerin işlem sürecine etkisi olan ve paralel buyrukların aynı saat vuruşu ile yerine getirilmesi gibi özelliklere sahip bir işlemcidir. Ayrıca donanım yardımı ile boru hattı aracılığıyla paralel işlemlerin süresi kısaltılmıştır.
Itanium kısa sürede gelişimini tamamlamıştır. Hewlett-Packard ile Intel firmasının ortak üretimi olarak Itanium geliştirilerek piyasaya sürülmeye devam etmiştir. Itanium sürümleri ve gelişmişlik seviyesine göre adlandırılmıştır.

Itanium Mimarisi

Itanium mimarisi 64-bit paralel yazmaçları bünyesinde bulundurmaktadır. Bu yazmaçlar ile dallanmayükleme gibi buyrukları yerine getirmektedir. İşlemcide sözcükler 64-bitile gösterilmektedir. Baytlar adreslenmektedir. Mimarisinde 264 bayt mantık alanı bulunmaktadır. İşlemci kullandığı donanım ve yazmaçları yeniden adlandırarak tekrar kullanabilmektedir. Böylelikle işlemci paralel işlemleri ve atlamaları daha kolay gerçekleştirebilmektedir. Bu özellik ile diğer mimarilerden farkını ortaya koymaktadır.
Yazmaçların yükleme, öngörü ve yeniden adlandırma gibi işlemleri ise derleyici aracılığıyla yapılmaktadır. Ancak bu işlemler için ekstra 1-bit harcanmaktadır. Itanium bu yeni anlayışla işlemci mimarisine yeni bir boyut kazandırmıştır.
Mimari yapısında 128 adet tam sayı yazmacı, 128 adet kayan nokta yazmacı bulundurmaktadır. Buyruk kümesi ise farklı boyutlarda olup 64-bit yükleme buyruğu, 8-bitdallanma buyrukları yer tutmaktadır. Ayrıca mimari kayan nokta işlemleri için özel yazmaçlar ile 82-bitlik işlemlere izin vermektedir.

Pentium M

Pentium M marka tek çekirdekli x86 mikroişlemci bir ailenin (Intel P6 mikro mimari) Mart 2003 'de duyurulmuştur.(Pentium 4 masaüstü işlemciler doruk sırasında ),Intel Carmel (Centrino platrformunun öncesi ) dizüstü platformunun bir parçasını oluşturan sonra yeni Centrino markası. Pentium M işlemci ve modeline bağlı olarak 5-27 W maksimum termal tasarım gücüne (TDP) sahip dizüstü bilgisayarlar ile birlikte kullanılmak üzere tasarlanmıştır.( "M" soneki mobil amaçlı idi). Onlar son Pentium III markalı CPU özünden, geliştirilmiş dallanma tahmini, SSE2 desteği ve çok daha büyük bir önbellek front-side bus (FSB) Pentium 'ten , geliştirilmiş bir talimat çözme ve ön ucu çıkarılma arayüz ekleyerek gelişmiştir. İlk Pentium M markalı CPU kod Banias, Dothan izledi . Pentium M markalı işlemciler sonraları Core markalı dual-core mobil Yonah CPU tarafından değiştirilmiş mikro mimarisi ile başarılı olmuştur.

Pentium D

Pentium D, Intel'in ilk çift çekirdekli işlemcisidir. Pentium D, Pentium 4'e göre daha yüksek performans sunan LGA775 platformunda çalışan bir işlemcidir.
Pentium D 8XX serisi 90 nm teknolojisi ile üretilmişken, yeni Pentium D 9XX serisi 65 nm teknolojisine sahiptir ve bu nedenle daha az enerji harcayarak daha yüksek performansverebilmektedir. Yerini Core 2 Duo işlemciye bırakmıştır. Pentium D'lerin en büyük sorunu ısıdır. 2006 yılından sonra Pentium D serisi işlemciler üretilmemektedir. Isınmasından dolayı overclock konusunda iyi değildir. Rakibi AMD Athlon X2'dir.
Pentium D işlemciler 945G, 945P, 955X, 975X, nForce4 Intel Edition ve VIA'nın bazı yongasetlerini kullanan anakartlarda çalışabilir

Intel Core

Intel Core, Intel'in yeni işlemci teknolojisi.
Yıllardır üretimi yapılan Pentium'un yerini büyük ölçüde almıştır. Fakat mikromimari olarak Pentium serisinden farklı olarak P5 (Pentium,Mmx), P6 (Pentium II,III), Netburst (Pentium IV) ve benzerlerini kullanmasa da temelde komut seti olarak X86 ve bunun 64 bit sürümü olan X86-64 komut setini ayrıca Pentiumdan devralınan MMX ve SSE komut setlerini kullanmıştır.Nehalem mimarisinden itibaren VT-X ve SSE4.2 sürümü eklenmiş, ancak gerçek atılımını Westmere mimarisi ile eklenen AES komut seti ve Sandybridge mimarisi ile ilk kez gelen işlemci hızı ve performansını neredeyse önceki Nehalem ve Westmere mimarilerine göre iki kata yakın artıran AVX komut setlerinin eklenmesi ile elde etmiştir. Temelde hepsi i386 mimarisinin 32 bitlik işlemcisine dayanır. Bu işlemcide intelin model mimari olarak kabul edilen 16 bitlik 8086 işlemcisine uzanmaktadır. X86 adı bu sonuncusunun basit 16 bitlik komut setine dayanır.Kullandığı mikromimari türleri, Core, Dual Core, Penryn, Nehalem, Westmere, SandyBridge, IvyBridge.. Gelecekte kullanmayı planladığı mimariler, Haswell (2013), Skylake (2015) ve en sonunda 10 nanometre ile üretilmesi planlanan ve 2017 ile 2019 aralığında piyasaya sürüleceği düşünülen Skymont mimarileridir.İntel firması,Pentium 4 ya da P4 olarak bilinen işlemci üretimini durdurmuş, Pentium serisini artık sadece 1 ad altında üretmeye başlamış ve yeni nesil işlemci olan "Core" işlemcileri üretmeye başlamıştır.Şu ana kadar 7 Intel Core sürümü çıkmıştır.

Pentium Dual-Core

Pentium Dual-Core markası, Pentium'un yeni adı olarak, 2006 dan beri Intel'in ana x86 mimarisi mikroişlemciler için kullanılmaktadır.
İşlemciler mobil veya masaüstü bilgisayarlara yönelik 32-bit Yonah veya 64-bit Merom-2M, Allendale ve Wolfdale-3M çekirdek mikromimarilerine dayanmaktadır.
Belirli bir saat frekansı özellikleri, fiyat ve performans açısından, Pentium Dual-Core işlemciler Celerondan yukarıda ama Intel'in ürün gamında Core ve Core 2 işlemcilerin altına yerleştirilmiştir. Bu düşük bir fiyata en iyi performans sunabilen Pentium Dual-Core, ayrıcaoverclock için çok popüler bir seçimdi.
2006 yılında Intel,Conroe-L mikromimariye sahip tek çekirdekli bir işlemci için plan yaptı. ancak önbellek mikrati 1 MB olarak kalınca düşük maliyetli Core mikro işlemcilere bir takma ad olarak, piyasaya sunuldu, böylece Celeron işlemciler ile Core ve Core 2 duo işlemciler arasında maliyet performans değeri ortanca olan bir sınıf olarak üretilmeye başlandı.

Intel Core 2

Intel Core 2, Intel'in bir işlemci serisidir. Core Duo mimarisinden örnek alınmıştır ve masaüstüne taşınmış halidir. Dizüstü bilgisayarlarda da T2*** modeller CoreDuo T5*** ve T7*** kodlu işlemciler Core 2 Duo'yu ifade etmektedir. Core 2 Duo, Core Duo (32 bit)'dan farklı olarak 64 bit işletim sistemini desteklemektedir. Core Duo işlemciler genel olarak 533 MHz FSB hıza sahiptir, ancak bazı ara model Core Duo'lar 667 MHz FSB hızına sahiptir. Core 2 Duo'lar ise 667 MHz ve 800 MHz FSB hızlarına sahiptir. 667 MHz ve üstü FSB hızına sahip işlemciler Intel Virtualization Technology'yi desteklemektedir (özetle aynı anda çift işletim sistemi çalıştırma). Core 2 Duo işlemciler 65 nm'dir ve düşük güç tüketimine sahiptir. Fabrika çıkışı 4 MB Level 2 önbellekli olan işlemcilerin bazı modelleri yarım önbelleklidir. Core 2 Duo işlemciler, E6000, E4000, E2000 ve E8000 olmak üzere dört seriden oluşur.Intel'in Pentium 4 ve Pentium D işlemcilerinin yerine ürettiği yeni nesil işlemcilerine verdiği genel kod isim Core idi.Intel Core 2 işlemciler 2006 yılının Temmuz ayında piyasaya sürüldü.

Intel Core i3

İntel i3, İntel firmasının 7 Ocak 2010 tarihinde piyasaya sunduğu işlemci. Core 2 işlemcisinin yeni modeli olarak tanıtımı yapıldı. İ serisinin Turbo Boost teknolojisi kullanmayan tek modelidir ve i serisinin baz modelidir.

Intel Core i5

Intel Core i5 ilki 2009 yılının sonlarında tanıtılan Intel tarafından kullanılan çeşitli mikroişlemciler için bir marka adıdır. İşlemci, Core i3 ile Core 2 ve high-end Core i7 ile Xeon markaları arasında yer alıyorHyper-threading özelliği kapatılmış olarak 2.66 GHz dört çekirdekli Lynnfield işlemci Core i5 750, 8 Eylül 2009 günü, Intel ilk Core i5 işlemcisi olarak piyasaya sürüldü. Lynnfield Core i5 işlemci, 8 MB L3 önbellek, DMI Yol 2.5 GT / s ve çift kanal DDR3-800/1066/1333 bellek desteği ile gelmiştir. (Hyper-Threading ve diğer saat frekansları) farklı ayarlar ile üst seviye Core i7-9XX ve Xeon 3500 serisi karıştırılmamalıdır Core i7-8XX ve Xeon 3400 serisi işlemciler, olarak satılmaktadır etkin işlemci Bloomfield mimarisine dayanmaktadır.

Intel Core İ7

Intel Core i7 Nehalem, Westmere ve Sandy Bridge ve yakın gelecekteki mikromimariler kullanarak masaüstünde çeşitli aileler ve dizüstü bilgisayar için üretilen 64-bit x86-64 işlemcilerin Intel marka adıdır.Core i7 markası iş ve tepe seviye tüketici pazarları için pazarlanan ana tüketici pazarına yönelik olan i5 işlemcileri ve Core giriş seviyesi tüketici pazarına yönelik i3 işlemcileri ayırt etmek için kullanılmaktadır. Intel Core 2 marka daha başarılı olduğunu görünce "Core i7" serisinide devam ettirdi, Core i7 işlemcilerde Bloomfield,kod adlı mikromimari ailesi ilk defa uygulandı ilk olarak 2008 yılında tanıtıldı . 2009 yılında adı Lynnfield ve Clarksfield olan modellerinede uygulandı. 2010 yılından önce tüm modellerde dört çekirdekli işlemciler vardı. 2010 yılında, adı Gulftown Core i7-980X Extreme olan 6 çekirdekli işlemci çıkarıldı, isim çift çekirdekli Arrandale modellerinede uygulandı. Dünyanın en gelişmiş kişisel bilgisayar mikro işlemcilerinden biridir.

Anakart Nedir?

Anakart bilgisayarın  tüm iç ve dış donanım birimlerinin üzerindeki bağlantı portlarına bağlandığı, üzerinde elektronik devre elemanlarının bulunduğu bilgisayarın en temel parçasıdır. Aynı zamanda mainboard olarak ta ifade edilebilir. Bir bilgisayar için olmazsa olmaz en temel parçadır. Anakart olmadan bilgisayarın diğer hiçbir donanım birimini kullanamazsınız. Çünkü diğer tüm donanımların birbirleri ile bağlantıları anakart sayesinde gerçekleşir

Anakartın Çalışması

Anakart üzerinde işlemci soketi, ram slotu, harddisk bağlantı soketleri, veri yolları, BIOS, onboard yani dahili donanım kartları bulunur. Harici donanım kartları anakarta, veri yolları diğer bir adıyla genişleme yuvaları sayesinde bağlanabilirler. Geçmişten günümüze kullanılan veri yolu çeşitlleri sırasıyla ISA, PCI, AGP, PCI-X, PCI 

Chipset(Yonga seti)Nedir?

Anakart üzerindeki parçalar arasındaki veri akış trafiğini denetleyen önemli birimler bulunur. Bu birimlere yonga seti diğer bir adıyla chipset denir. Chipsetler bilgisayarın hızına doğrudan etki eden öenmli birimlerdir. Anakart üzerinde çok sayıda yonga seti(chipset) bulunur. Ama bunlardan 2 tanesi yönetici yonga seti olma özelliği ile diğerlerinden daha farklı bir öneme sahiptirler. Bunlardan biri Kuzey Köprüsü diğeri Güney Köprüsü’dür.
Kuzey köprüsü işlemci, ram bellek, PCI-e ve AGP arasıdaki veri aktarımından sorumludur. Kuzey köprüsünün anakart üzerindeki yerini tespit etmek için işlemciyi baz almanız yeterlidir. İşlemcinin hemen yan kısmındadır ve üzerinde metal bir soğutucu bulunur.
Güney köprüsü güç yönetimi, PCI veri yolu, USB portu, seskartı, ethernet kartı gibi donanımlar arasındaki veri aktarımından sorumludur.

Anakart Üzerinde Bulunan Veriyolları

Anakart üzerindeki veriyolu çeşitlerinin neler olduğunu yazımın başında belirtmiştim. Şimdi veri yolu nedir, ne işe yarar sorularına cevap verelim.
Veri yolları anakart üzerindeki birimlerin birbiriyle bilgi alışverişini sağlayan bağlantı yollarıdır. Aynı zamanda dışarıdan bağlanan donanımlar ile veri alışverişi veri yolu slotları sayesinde gerçekleşmektedir. Bir harici donanım kartının bağlandığı slot, slotun bağlı olduğu veriyolunun adına göre adlandırılmaktadır.
Veri yolu deyince bant genişliği ifadesinin ne olduğunu bilmek gerekir.
Bant genişliği, birim zamanda aktarılabilecek veri miktarı olarak tanımlanır. Bir veriyolundaki bant genişliği ne kadar büyükse belli bir zamanda aktarılabilecek olan veri miktarı da o kadar fazla olur.
ISA Slotu: Çok eski bir veri yoludur. 8 – 16 bit veriyoluna sahiptir. Bant genişliği çok düşük olduğu için artık günümüz anakartlarında kullanılmamaktadır.
PCI Slotu: Bu slotlar anakart üzerinde beyaz renkte bulunurlar. Bu slotlara TV kartı, ethernet kartı, ses kartı, güvenlik kartı gibi harici donanımlar takılabilmektedir. PCI 64 bitlik bir veri yoluna sahiptir ve 1993 yılında üretilmiştir. Fakat uyumluluk problemleri yaşandığından dolayı 32 bit olarak kullanılmaktadır.
AGP Slotu: Bu slota sadece ekran kartları takılabilir. Bu veri yolu 533 MHz hıza çıkabilir. AGP(Hızlandırılmış Grafik Portu) veriyolu sadece ekran kartları için tasarlandığından dolayı ekran kartlarının etkin biçimde kullanılmasını sağlar.
PCI-X Slotu: Bu slot server(sunucu) sistemlerinde kullanılır. PCI-X veriyolu kullanımının temel nedeni PCI slotlarından daha fazla bant genişliği sağlamaktır.

Anakart  Çeşitleri

AT Anakartlar  AT Anakart görüntüsü XT anakartlardan sonra 1982 yılından itibaren kullanılmaya başlamış ve günümüz ATX anakartlarına benzer anakartlardır. ISA, PCI ve AGP veriyollarını desteklemektedir. PS/2 desteği yoktur. 5V ve 12 V güç desteği sunar. İşlemcinin değiştirilebilmesi için uygun olarak üretilmiştir.
ATX Anakartlar 
AT anakartlardan sonra üretilmeye başlanan ve önceki anakartlara göre daha fazla giriş çıkış desteği sunan anakartlardır. Bu anakartlar ile birlikte diğer donanım birimleri tümleşik özellikler de anakart üzerinde kullanılmaya başlanmıştır. Donanım birimlerinin montajı için daha esnek ve kullanışlı tasarımları ile dikkat çeken bu anakartlar günümüzde en çok kullanılan anakartlardır. BIOS güncellemeleri ve güç yönetimi konusunda diğer anakartlara göre çok daha gelişmiş seçenekler sunmaktadır. ATX anakartların micro-ATX olarak küçük boyutlu kasalar için üretilen çeşitleri de mevcuttur.  ATX anakart görüntüsü 34 Günümüzde en çok kullanılan anakart formları ATX ve micro ATX standartlarıdır. Ancak gelişen teknoloji ve donanım birimlerindeki değişmeler neticesinde BTX adı verilen yeni nesil anakartların üretimine başlanmıştır. BTX anakartlar ile sistemin güç yönetimi ve soğutması ön plana çıkmış, donanım birimlerinin yerleşiminde önemli değişiklikler meydana gelmiştir.
BTX Anakartlar: 
BTX anakartlarda sistemin güç yönetimi, soğutma sistemi ve çeşitli donanım birimlerinin yerleşiminde büyük değişiklikler ortaya çıkmıştır. Bu anakart çeşidinin üretimin temel amacı işlemci gibi çok ısınan parçaları daha iyi soğutabilmektir. Bunun için işlemci etrafındaki çeşitli bağlantılar ve elektronik elemanlar anakartın daha farklı yerlerine taşınmışlardır.

Portlar ve Konnektörler 
Portlar ve konnektörler, anakart ile dış birimlerin iletişim kurmasına olanak sağlayan bağlantı noktalarıdır. Portların bir kısmı kasanın içindedir ve bu portlara harddisk gibi kasa içine monte edilen birimler bağlanır. Bazı portlarda kasa yüzeyinde anakarta monteli şekilde bulunur. Bu portlara kasa dışından ulaşılır ve mikrofon gibi kasa dışında bulunması gereken cihazlar bağlanır
PS/2 portu: 
Yeşil ve mor renklerde ayrı iki PS/2 portu olan anakartlar da vardır. Bunlardan yeşiline fare, mor olanına ise klavye takılır. Buradaki porta ise klavye ve fareden her ikisi de takılabilir. Tek olmasının sebebi günümüzde USB klavye ve farelerin daha çok kullanılmasıdır. Eski tip anakartlara klavye ve fare bağlamak için DIN bağlantı kullanılmaktadır.
 USB 3.0, USB 2.0 Port:
Her anakart üreticisi farklı sayıda USB (Universal Serial Bus) port kullanabilir. Bu anakarta 6 adet USB 3.0 portu ve 2 adet USB 2.0 portu bulunmaktadır. Bunlar,USB cihazların bilgisayara bağlanmasını sağlar. USB cihazlar yeni yeni yaygınlaşmaktadır. USB portlara neredeyse her tür harici cihaz bağlanabilir. Özelliği, seri ve paralel portlara göre çok daha hızlı olması ve USB aygıtlar üzerindeki yeni USB portları aracılığı ile uç uca çok sayıda cihazın zincirleme bağlanabilmesidir. USB 3.0’lar 4.8 Gbps'e kadar veri aktarabiliyor. Bu, yaklaşık saniyede 600 MB yapıyor. Ama bunlar teorik rakamlar. USB 3.0'ın 300 MB/s hızında kalacağı tahmin ediliyor. Tıpkı USB 2.0'ın 60 MB/s veri iletmesi gerekirken 31-32 MB/s'de tıkanması gibi. Kısacası USB 3.0, USB 2.0'dan 10 kat daha hızlıdır.
S/PDIF:
Sayısal (dijital) ses çıkışı sağlayan birimdir. Bu birimle ses analog dönüşümü yapılmadan doğrudan sayısal olarak çıkış birimine gönderilir. Böylece ses analog yerine sayısal gideceğinden seste kayıp olmaz.
. Fireware (IEEE1394 – 6 pin, 4 pin) port: 
Bilgisayara çevre ürünleri bağlanmasında kullanılan yüksek hızlı ara yüz bağlantısıdır. IEEE 1394 standardına dayalıdır. Dijital kameralar ve video kaydedici cihazların bilgisayara bağlanıp daha hızlı veri aktarımı yapması için geliştirilmiştir.
 e-SATA port:
e-SATA, haricî SATA anlamında, External SATA demektir. Tek başına yeni bir standarttan ziyade, SATA standardı için "dışarıya" bir uzatma olarak düşünebilirsiniz. e-SATA arabiriminin çıkış amacı, bilgisayar dışına koyduğumuz haricî diskler için sağlıklı ve hızlı bir bağlantı kurmaktır. Bu port haricî depolama için yaygın olarak kullanılan Hi-Speed USB ve Firewire 400 (IEEE 1394b) gibi arabirimlerin özellikle performans kısıtlamalarından kurtulurken uygulamada da kolaylık sağlıyor.
LAN (RJ-45) portu: 
8 adet metal bağlantı noktası bulunan konnektördür. Bilgisayarlar arası iletişimde ve bilgisayarların yerel ağa bağlanmasında kullanılan ve ethernet olarak isimlendirilen bağlantı kablolarının ucunda yer alır. Yerel ağa ve internete bağlanmak için kullanılır.
 Ses giriş ve çıkışı: 
Kulaklık ve 5+1, 7+1 gibi ses sistemleri takmak için kullanılır.
Ses Girişi: 
Açık mavi renkte olan bu porta teyp, CD, DVD çalar ya da diğer ses kaynakları bağlanabilir.
Ses Çıkışı: 
Açık yeşil renkte olan bu porta kulaklık, hoparlör takılabilir.
 Mikrofon Girişi:
Pembe renkte olan bu porta mikrofon takılabilir.
Paralel Port(LPT-LinePrinTer):
25-pin’li port konnektörlere yazıcı, scanner ve diğer aygıtlar takılabilir. Paralel portun 20 yıllık baskınlığından sonra şimdi neredeyse tüm yazıcılar USB portu ile birlikte gelmektedir. Daha iyi modeller bazen Firewire bağlantıyı önermektedir

Seri Port (COM-Communication (İletişim Kapısı)):                                                                            Seri port, kişisel bilgisayarlarda kullanılan ilk genel amaçlı porttur. Bu 9-pin’li veya 25-pin ‘li COM porta seri aygıtlar bağlanabilir. Sadece son yıllarda daha hızlı ve kullanımı kolay olan USB’nin baskınlığından dolayı seri portu daha az kullanılır kılmıştır

 VGA Portu: 
15-pin’li VGA portuna monitör bağlanır. Anakartlarda onboard olarak ifade edilen görüntü kartının anakart üstünde bulunması durumunda bu port anakart üzerinde arka panelde bulunur.
DVI Portu : 
Onboard (kart üstü) anakartlarda HDMI görüntü veren ekran kartları bağlanmış ise arka panelde DVI portu bulunur.
Floppy Bağlantısı: 
Disket sürücüsünün anakarta bağlanması için kullanılır. Bağlantı yapılırken Floppy kablosunun üzerindeki kırmızı işaretin anakart üzerindeki bağlantı noktasındaki PIN 1 üzerine gelmesine dikkat edilir.
IDE bağlantısı: 
Hard disk, CD ve DVD sürücülerinin anakarta bağlanması için kullanılır. Bağlantı yapılırken IDE kablosunun üzerindeki kırmızı işaretin anakart üzerindeki bağlantı noktasındaki PIN 1 üzerine gelmesine dikkat edilir. Bir IDE portuna birden fazla cihaz bağlanacaksa MASTER ve SLAVE cihazlar jumper ayarları ile belirlenmelidir.
SATA konnektörleri: 
Serial ATA (SATA) birimi ise son zamanlarda hızla yaygınlaşmaktadır. SATA saniyede 150 MB veri akışını desteklemektedir. SATA kabloları çok daha incedir. SATA ara birimini destekleyen bir sabit disk seçilirken, seçilen anakarta da dikkat edilmelidir. Çünkü standart IDE bağlantı noktalarına bağlamak mümkün değildir.
 Fan konnektörleri: 
Soğutucu fanların kablosunun takıldığı konnektörlerdir. 12V’ta 350mA~740mA ya da 1A~2.22A(26.64W)’de çalışmaktadır. Fan kablosunu takmayı unutmamalısınız. Aksi takdirde sistem içinde yetersiz hava akışından dolayı anakart zarar görebilir. CPU fan mikroişlemci için tasarlanmış ve devir kontrolü de bulunan bir türüdür. Kasa üzerindeki diğer fanlar içinde konnektörler bulunur.
Dijital audio konnektör
Bu konnektörler, dijital seslerin çıkışı için kullanılır.
USB konnektörler
Çeşitli çevre birimlerinin anakarta bağlanmasını sağlayan portlardır. Yazıcı , video kamere vb. birçok cihaz bu portları kullanır. Bir anakartın üzerinde ve yanında USB port bulunabilir. Yan tarafta bulunan USB portlara kasanın arka kısmından ulaşılabilir. Anakartın üzerinde bulunan USB portlar ise ara kablolar ile kasanın ön veya yan tarafına uzatılabilir.
İşlemci soketi : 
Anakart üzerinde işlemciyi takmak için bir soket veya slot bulunur. Soket, yassı dikdörtgen şeklindeki işlemciler için iki düzlem üzerine (enine ve boyuna) uzanan iğnelerin oturduğu yuvaya verilen addır.
BIOS ve BIOS pili : 
BIOS’da anakartta sistem açılışında gerekli olan bilgiler ve sistemin neleri desteklediği ile ilgili bilgiler mevcuttur. BIOS Pili ise anakart üzerinde elektrik akımı olmadığı durumlarda bazı önemli bilgilerin tutulması amacıyla kullanılan çok küçük bir güce sahip pildir. 
Bellek yuvaları
Sistem belleklerinin takıldığı yerlerdir.

Ram  Nedir?
PC'lerimizdeki bellekler, sistemde yer alan işlemci ve grafik kartları gibi veri yaratan ve işleyen birimlerin ortaya çıkardığı verilerin uzun ya da kısa süreli olarak saklandığı işlevsel birimlerdir.
Ekraan kartı,
Merkezi işlem biriminde işlenen bilgilerin monitörde gözükmesini sağlayan, bilgileri sinyallere dönüştüren donanım kartıdır. Ekran kartları, anakart, mikro işlemci, bellek ve monitörü kullanırlar.Bilgisayar dünyasındaki ilk ekran kartları bilgileri işlemek için bilgisayarın kendi işlemcisini kullanırdı, günümüz ekran kartları ise gelişen teknoloji sayesinde artık bilgileri kendileri üzerinde işleyebilecekleri grafik işlemcilerine sahiptirler. Ayrıca günümüz ekran kartları 128, 256, 512MB ve 1, 2, 3, 4, 6, 8, 12GB kapasitelerindedirler.
Bellek tiplerine göre ekran kartları DDR2, DDR3, GDDR3 ve GDDR5 olarak sınıflandırılır. Bu kartlarınveri yolu genişlikleri ise 64, 128, 256, 384, 512, 768 ve 1024bittir.

 Ses kartı

 Bilgisayarda analog ve dijital ses işlevlerini yerine getiren elektronik birimidir..Dahili olarak PCI- veya PCI-Express kart yuvalarına takılan kart türleri olduğu gibi, harici olarak USB bağlantı noktasına bağlanan, pcmcia yuvalarına takılan ve profesyonel alanlarda kullanılmak üzere Güvenlik duvarı girişine de bağlanabilen versiyonları mevcuttur. Eski ses kartları ISA yuvalarına takılabilirler. Ayrıca anakart üzerinde bütünleşik sunulan ses yongaları da mevcuttur.


RAMLERLE İLGİLİ TERİMLER

RAM SOKET TÜRLERİ

SIMM (Single Inline Memory Module)
RAM ın Mainboarrd (Anakart ) üzerine montajının yapıldığı soketin adıdır. SIMM soketin iki tipi vardır. SIMM modüllerde 72 pin ayağı, 30 pin ayağı olan iki soket tipi vardır, EDO ve FPM bellekleri monte etmek için kullanılırlar.


DIMM (Dual Inline Memory Module)
SIMM in çalışma hızının 64 bit hale getirilmiş şeklidir. DIMM de toplam 72 bağlantı ayağı vardır. 36 sı bir tarafta, 36 sı diğer taraftadır. DIMM soketler 168 pin, 184 pin, 240 pin yapıda olabilirler, SDR, DDR, DDR2, DDR3 bellekleri monte etmek için kullanılırlar

RAM ÇEŞİTLERİ
DRAM (Dynamic RAM)
Günümüz kişisel bilgisayarlarında kullanılan en popüler bellektir. Bu tür belleklerde bilgileri saklamak için elektrik  yükleri kullanılır. Bilgisayarda bellek hücreleri bir kondansatör ve bir transistör ile temsil edilir. Tipik bir kondansatör aralarına yalıtkan madde olan bir çift madde olan plakadan ibarettir. Plakanın birine pozitif yük uygulandığında diğeri negatif olarak yüklenir. Plakaları ayıran yalıtkan zıt yüklerin bir birine karışmasını ya da bir birlerini nötrleştirmesini önler Bu tip bellekler sürekli değişen yapısından ve periyodik olarak şarj edildiklerinden dolayı dinamik bellek adı verilmiştir. Dinamik bellekler diğer bellek türlerine göre daha ucuz olduğu için günümüz kişisel bilgisayarlarında kullanım ağırlığına sahiptir.

 

 DRAM ÇEŞİTLERİ
DDR SDRAM (Double Data Rate SDRAM Çift Veri Oranlamalı SDRAM)
Veri transfer hızı geliştirilmiş ve veri yolu genişliği ikiye katlanmış olan geliştirilmiş SDRAM dır. DDR SDRAM larda 184 pin ayak iğne sayısı ve 2.5V luk gerilim çekimi söz konusudur.
DDR2 SDRAM
Bu DDR SDRAM ların ikinci nesil ürünüdür. DDR SDRAM lardan biraz daha farklı bir sinyal yapısına ve daha az elektrik tüketimine sahip bir mühendisliği vardır. Tabi farklı sinyal yapısı ürünüde farklı kılmış ve ana kart ile olan bağlantı ayaklarında bir artışa neden olmuştur. Buda DDR SDRAM lerde 184 pin olan ayak sayısını 240 pin adete yükseltmiştir. Daha az elektrik tüketiminden kastımız 2.5Volt'luk gerilim çekiminin 1.8Volt'a düşürülmüş olmasıdır. Bu fazla bir fark değil gibi gözüksede, RAM ın çalışma performansını doğrudan etkileyen çok büyük bir farktır. Ayrıca daha az voltaj daha soğuk çalışabilme demektir.
DDR3 SDRAM
DDR3 SDRAM in bir önceki nesilden farkı, daha fazla veri genişliği kullanabiliyor olması, 90mm üretim teknolojisinden dolayı daha az elektrik tüketiyor olması ve işlem tampon bölgesinin ikiye katlanması sonucu daha hızlı reaksiyon sürelerine sahip olmasıdır. DDR SDRAM lerin 2,5 Volt ve DDR2 SDRAM'lerin 1,8 Volt'luk kaynak gerilimi gereksinimlerine karşın DDR3 SDRAM’ler 1,5Volt’luk gerilim gereksinimleriyle DDR2'lerden %30 daha az güç harcarlar. DDR3 SDRAM’ler ve DDR2 SDRAM’ler aynı büyüklükte ve 240 pin olmak üzere aynı sayıda iğneye sahipken, elektriksel olarak uyuşmazlar ve çentikleri farklı yerlerdedir. Daha az elektrik tüketiyor dedik, işte bir önceki nesillerin 1.8V elektrik ihtiyacı vardı, bu nesil 1.5V ile çalışıyor, haliyle daha az ısınıyorlar. Daha az voltaj ile amaç enerji sarfiyatını azaltarak, özellikle notebook/mobil bilgisayar sistemleri cihazlarının pil ömrünü uzatmaktır.

DDR4 Ram'lerin  Genel Özellikleri

DDR3 Ram'lere göre daha az güç tüketimi sağlayan DDR4 Ram 1.5 V yerine 1.2 V'la  mobil cihazlara daha uzun pil ömrü vaad ediyor.
DDR4 belleklerin sunduğu bir diğer özellik ise Deep power-down desteğidir. Bu özellik sayesinde DDR4 kullanan cihazlar bekleme modundayken %45 civarı güç tasarrufu sağlıyor.DDR4 Ram'ler güç tasarrufunun yanıda da büyük bir hız limiti de artıyor tabii. DDR3'ün maksimum ulaşabildiği hız 2133 MHz iken DDR4'ün minimum hızıyla aynı. DDR4 Ram'ler 3200 MHz'e kadar ulaşabiliyor.Overclock (Hız Aşırtma) yapılırsa 4266 MHz hıza kadar ulaşabiliyor.
DDR4 belleklerin bir diğer avantajı ise transistör yoğunluğunun daha fazla olmasıdır. Yani DDR3 ile bugün 16 GB a ulaşabilirken DDR4 ile daha fazla bellek miktarına ulaşılanabilinir.
DDR4 Ramllerin Gözle Görülür Değişiklikleri:
DDR4 Ramler eğimli kenarlara sahip

DDR4 Belleklerin Ekonomik Tarafı 
DDR4 daha fazla performans sağlamasına rağmen daha az güç tüketimi ve az sistem ısınması sağlıyor. Ayrıyetten de Ekonomik tarafını düşünmekte fayda var.
DDR4 Ram DDR3 Ram'e göre %60 civarı fiyat farkı oluşabilir.
GDDR ya da (İngilizce: Graphic Double Data Rate, Türkçe: Grafik, çift kanallı rastgele erişimli hafıza), özellikle bilgisayarda bulunan ekran kartlarında kullanılmak üzere tasarlanmış rastgele erişimli hafıza çeşididir. Çift kanallı veri aktarımı gibi bazı teknolojileri paylaşmalarına rağmen DDR SDRAM modüllerinden farklıdır.
SRAM (Static RAM   
Statik RAM elektrik olduğu sürece içinde veri bitlerini saklayan bir RAM’dir. Hafıza hücrelerini temsil etmek için basit bir set/reset flip flop kullanılır. DRAM’lerden farklı olarak bilgilerin güncellenmesi gerekmemektedir. Bu da SRAM’leri hızlı yapan en önemli özelliktir. Buna karşılık pahalıdırlar. SRAM’ler genellikle bilgisayarın önbelleğinde kullanılırlar.

SRAM ÇEŞİTLERİ

EPROM (Erasable Programmable Read-Only Memory Silinebilir Yalnızca Okunur Bellek)        
 RAM’lerin elektrik kesildiğinde bilgileri koruyamaması ROM ve PROM’ların yalnızca bir kez programlanabilmeleri bazı uygulamalar için sorun yaratmıştır. Bu sorunların üstesinden gelmek için teknoloji devreye girmiş ve EPROM’lar ortaya çıkmıştır. EPROM programlayıcı aygıt yardımı ile bir EPROM defalarca programlanabilir, silinebilir. EPROM programlayıcı, EPROM’un üzerindeki kodlanmış programı mor ötesi ışınlar göndererek siler. Yonganın üzerindeki pencere, parlak güneş ışığı EPROM’u kolayca silebileceğinden, programlama işleminden sonra EPROM’un üzeri bir bantla kapatılır Çok yönlülükleri, kalıcı bellek özellikleri ve kolayca yeniden programlanabilirlikleri, EPROM’u kişisel bilgisayarlarda sıkça kullanılır


EDO RAM EDO RAM, belleğe erişim süresini dahada kısaltmak ve bu arada da güvenilirlik sorununu çözmek üzere geliştirilmiştir. FPM belleklere göre performansını %25-%30 civarında artırdığı görülmektedir. Burst EDO RAM olarak adlandırılan bir teknikle 66 Mhz’lik bus hızlarında çalışılabilmektedir. Resim 1.11: EDO DRAM bellek EDO RAM 70 ns, 60ns ve 50ns olarak üretilmiştir. 5-2-2-2 çevrim hızı ile çalışır. Burst EDO RAM 5-1-1-1 çevrim hızı ile çalıştığı için daha hızlıdır. Bu değerler ilk okuma işlemi için 5 saat frekansı, geri kalan okuma–yazma işleri için 2 saat frekansı gerektiğini gösterir. 1.5.3. SDRAM SDRAM 1996 yılının sonlarına doğru bilgi



SDRAM SDRAM 1996 yılının sonlarına doğru bilgisayar sistemlerinde görülmeye başladı. SDRAM modülleri kullanılacakları sisteme göre farklı hızlarda üretilmektedirler. Resim 1.12: SDRAM bellek14 SDRAM, önceki RAM modellerine göre daha iyi performans sağlar. Sistem saatiyle ei zamanlı olarak çalışır. İlk okuma işlemi iki saat frekansından sonra gerçekleşmektedir. 168 pinli yapıya sahiptir.


RAMİN ÇALIŞMA PRENSİBİ
Bellek yongasının nasıl çalıştığını anlamak için önce bu tümdevrenin yapısını inceleyelim. Elimizde bir bellek dizini var. Bu dizini belli sayıda satır ve sütünlardan oluşan iki boyutlu bir tablo olarak düşünebiliriz. Tablomuzun yapıtaşları ise bahsettiğimiz RAM hücreleri. Bu tablo üzerindeki herhangi bir hücreye erişmek (yazmak ya da okumak) için o hücrenin tablodaki konumunu, yani, hangi satır ve sütünun kesişim noktasında bulunduğunu vermemiz gerekir. Bu konum bilgisine adres diyoruz. Erişimi kolaylaştırmak için genelde bellek tablomuz yonga üzerinde daha küçük alt tablolara bölünmüştür. Bu alt tablolara banka (bank) deniyor. Günümüzde bellek yongaları genelde 4 bankalı olarak tasarlanıyor. Kısaca, adresimiz satır ve sütün numaralarının yanısıra bir banka numarasını da içeriyor. Bu sayede bellek yongası hangi bankanın kaçıncı satırındaki kaçıncı sütunundaki hücreye erişim yapılmak istendiğini biliyor. İşlemcilerin belleğe erişirken kullandığı en küçük veri birimi tek bir bit yerine 8 bitten oluşan bayt (byte)'tır. Bu yüzden bellek yongalarında erişilebilen en küçük veri birimi de byte olarak düzenlenmiştir. Böylece bellek tablomuz satır, sütun ve banka adres bilgileriyle erişilen byte'lardan oluşuyor. Diğer bir deyişle bir byte'ı oluşturan ve tablomuzda yanyana konumlanmış olan 8 RAM hücresi aynı anda okunuyor ya da yazılıyor. Bu aslında gerçekte olanın basitleştirilmiş hali. Kullandığımız bellek modüllerinde anakarta bağlantıyı sağlayan veri yolunun genişliği göze önüne alındığında - ki bu DIMMlerde 128 bittir - aynı anda çok sayıda byte okumak mümkün (128bit/8bit=16 byte). Sanıyorum ki bu noktada bir bankanın yapısını ve nasıl işlediğini incelemek yerinde olacaktır. Bu kısımda günümüzde en popüler olan SDR-RAM ve DDR-RAM bellek tiplerinin temel çalışma prensibi olan dinamik RAM nasıl çalışır hep birlikte göreceğiz. Bahsettiğimiz gibi, banka, esas olarak belli sayıda satır ve sütunlardan oluşan bir byte tablosu. Bu tablodan byte'larımızı okumak için satır ve sütun numarasını yani adresini vermemiz yeterli. Simdi byte'larımızı oluşturanbitlerimize yani RAM hücrelerimize döndüğümüzde nasıl oluyor da bu hücrelerde saklanan veri ile dışarı dünya arasında iletişim sağlanıyor biraz daha yakından bakalım.  

Bilinmesi Gereken Terimler


PRECHARGE: Bu kelimeyi çoğumuz duymuşuzdur. Özellikle BIOS'ta RAM'lerle ilgili parametrelerle oynayıp bellek modüllerinden son performans damlasını sıkarak çıkartmaya çalışanlarımız RAS-to-Precharge Delay gibi terimlerle karşılaşmıştır. PRECHARGE'ın karşılığı, sütunlara ait ana boruların okuma ve yazma öncesinde doldurulmasıdır. Gerçekte benzetmemizdeki borular yerine metal hatları su yerine elektronlarla yani elektriksel yükle doldurduğumuz için 'PRECHARGE' yani 'ÖN YÜKLEME' terimi kullanılmıştır.

Cas latency Ramde okunmak istenilen sütuna erişmek için geçen gecikme süresidir.
Ras latency ramde okunmak istenilen satıra erişmek için geçen gecikme süresidir
Latency ramde okunmak istenilen satıra veya sütuna erişmek için geçen gecikme süresidir.
Ras to cas ramde satıra erişim darbesi ve sütuna erişim darbesi arasında 
gecikmedir.

SAAT FREKANSI: Önceden tanımladığımız CAS, RAS gibi gecikme süreleri işte bu ana saat sinyalinin periyodu cinsinden belirtiliyor. PERİYOD=1/FREKANS eşitliğine göre, saatin frekansı ne kadar yüksekse periyodu o kadar kısa oluyor, dolayısıyla CAS gibi saat periyodu cinsinden ifade edilen bekleme süreleri kısaltılmış oluyor. Bu süre belleğin kaldırabileceğinden fazla kısaltılırsa, önceden belirtildiği gibi, veri kayıpları oluyor, bellek hatalı çalışıyor ve sonuçta PC'ler ya boot etmiyor ya da etse dahi çalışma sırasında beklenmedik kilitlenmelere yol açıyor. Kısaca, RAS ve CAS gibi, birimi zaman olan parametreler saat frekansıyla doğrudan etkileniyor. Mesela, 133 MHz saat frekansında CAS=2'de çalışabilen bir bellek 166 MHZ'de ancak CAS=2.5 ya da 3'te çalışabiliyor. İdeal olanı, belleğin yüksek saat frekanslarında ve düşük CAS, RAS gibi parametrelerle çalışabiliyor olması.


ADDITIVE LATENCY: 'Ekli Gecikme' denilen ve sadece DDR-II tipi bellekler için geçerli olan bu gecikme süresi CAS'in üzerine ekleniyor ve CAS'i arttırma yani belleği yavaşlatma etkisi yapıyor. Elbette ki istenilen bu değerin düşük olması. DDR-II bellekleri henüz PC'lerde sistem RAM'i olarak görmeye başlamadıysak ta bir süredir ekran kartlarında kullanılmaktalar.

BURST ve BURST LENGTH: Burst kelimesinim tam Türkçe karşılığını bulmak zor ancak illa da yakın sayılabilecek bir terim bulalım dersek sanıyorum Ardışıl Veri Aktarımı diye nitelendirmek yerinde olur. Erişim sırasında biliyoruz ki bankadaki bütün satır aynı anda okunuyor ya da yazılıyor. İşte bu noktada BURST kavramı devreye giriyor: Aynı satırdaki komşu byte'lar, veri yolunun elverdiği ölçüde, saat işaretinin birbirini takip eden ilgili kenarlarında ardı sıra dışarıya sürülüyor ya da içeri alınıyor. Okunmak ya da yazılmak istenilen veri bellekte aynı satırda yer alıyorsa, bu şekilde CAS ve RAS gecikmelerini beklemeksizin ardışıl konumdaki veri grubu, bellek yongası ve anakart arasında hızlıca taşınabiliyor. Burst olayının ardışıl olarak kaç saat periyodu süreceği ya da diğer bir deyişle ne kadar verinin burst yoluyla taşınacağını belirten parametre ise BURST LENGTH (Burst Uzunluğu). Verinin ardışıl konumda olduğu durumlarda burst uzunluğunun büyük tutulması performansı arttırır ancak tersine bir durumda yani verini bellek tablosu içinde farklı satırlara dağıldığı (bir bakıma sabit sürücülerdeki fragmente olma durumu gibi) burst az da olsa performansı olumsuz etkileyen bir etken olarak karşımıza çıkabilir

BESLEME GERİLİMİ: İşlemci ve bellek, daha genel haliyle her yonga, çalışabilmesi için bir besleme gerilimine ihtiyaç duyar

RAM Türü Besleme Gerilimi SDRAM 3.3 Volt DDR-I RAM 2.5 Volt RD-RAM 2.5 veya 1.8 Volt DDR-II RAM 1.8 Volt

Kontrol ve Veri İşaretleri Sıra, bellek modülümüze ait giriş ve çıkış işaretlerini incelemeye geldi. Modül (örneğin DIMM) anakarta üzerindeki belli sayıda iğneden oluşan bir port aracılığıyla bağlanıyor. DIMM'lerde 168iğne varken bu sayı SIMM'ler için 144. Bu iğnelerin her birinin taşıdığı elektriksel işaretler, modül üzerindeki sinyal hatları üzerinden bellek yongalarının iğnelerine taşınıyor. Bu işaretler, besleme ve toprak gerilimlerinin yanısıra adres ve veri işaretlerini, saat işaretini, bellek yongalarını kontrol eden komutları taşıyan işaretleri ve de modül üzerindeki SPD yongasından gelen verileri içeriyor.

ADRES İŞARETLERİ: Adres işaretleri, anlaşılacağı üzere, adres bilgilerini bellek yongaların taşımaktan sorumlu. Bilgisayar dünyasında, işaret, daha büyük bir bütünün parçasıysa ( mesela bir byte'ın) genellikle bit kelimesiyle anılır.

VERİ İŞARETLERİ: Veri işaretleri, daha doğrusu veri bitleri, bellek yongalarının adres bitleriyle gösterilen hücrelerine yazılır ya da bu hücrelerden okunur. Yukarıdaki örneğimize kaldığımız yerden devam edecek olursak, her bir bellek yongası, 24 bitin kullanılmasıyla adreslenen 16-bitlik çift-byte bilgisini dışarı veriyor ya da dışarıdan alıyor ve de elimizdeki 8 yonga bir araya gelerek 8*16-bit=128-bit'lik veriyi modülün 144 bitlik portunun bir parçası olarak oluşturuyor. 

KOMUT İŞARETLERİ: Bellek yongaları, çeşitli amaçlar için belirlenmiş belli komutları işleme yeteneğine sahipler. Sadece adresi alıp veriyi okutan ya da yazan yongalar değiller. Bu komutların belli başlı olanlarına burda kısaca değinmek konumuzun bütünlüğü açısından sanırız yararlı olacaktır.

NOP (No OPeration=Etkisiz Komut): Yonganın herhangi bir işlem yapmadan beklemesi gereken durumlarda verileblecek yeni komutların yonga tarafından işlem sırasına alınması engellenir. Komut sırasında işlem görmekte olan diğer komutlar etkilenmeden tamamlanır. 

DESELECT (Seçmeyi Bırak): Bu komutla işlem halindeki bellek yongasının seçilmesi durdurulur, yonga askıya alınır ve başka yeni komut kabul etmeyeceği bir konuma getirilir. Komut sırasında işlem görmekte olan diğer komutlar etkilenmeden tamamlanır. İşlevsel olarak NOP komutuna benzer. 

ACTIVE (Aktive Et): Adreste belirtlen bankayı seç ve ilgili satırı aktif hale geçir. 


READ (Oku): Adreslenen banka ve sütun seçilir, ardışıl okuma (burst read) başlatılır. 

WRITE (Yaz): Adreslenen banka ve sütun seçilir, ardışıl yazma (burst write) başlatılır. 

PRECHARGE (Ön Yükleme): Bit hatlarının (boruların) okuma ve yazma öncesi tamamen yüklenmesini (suyla doldurulmasını) hatırlayalım. Bu işlem sonrasında bir ya da daha fazla bankadaki adreslenen ve işleme alınmak üzere olan satır iptal edilmiş oluyor. 

AUTO PRECHARGE (Otomatik Ön Yükleme): Ayrıca bir Precharge komutu vermeye gerek kalmaksızın otomatik olarak ve belli aralıklarla bit hatlarının ön yüklemesinin yapılmasını sağlar. 

BURST TERMINATE (Burst Bitir): Devam etmekte olan bir ardışıl (burst) okuma ya da yazma işlemi, belirtilmiş olan burst uzunluğunun tamalanması beklenmeden iptal edilir. 

SELF-REFRESH ya da AUTO-REFRESH (Kendini Tazele): Modül güç tasarrufu modundaysa ve herhangi bir saat sinyali verilmese bile sakladığı verinin kaybolmadan korunnmasini sağlar. Autorefresh ise belli aralıklarla saklanılan verinin otomatik olarak tazelenmesini sağlar ama farklı olarak bir saat işaretine ihtiyaç duyar.

 LOAD MODE REGISTER (Mod Yazmacını Yükle): Yongayla ilgili bilgilerin ve komutlarla ilişkili verilerin (burst uzunluğu ya da kendini otomatik tazeleme aralığı gibi) mod yazmacına yüklenmemesi için kullanılır.


 Band Genişliği Bant genişliği, bilgisayar dünyasında çok sık sözü geçen bir kavram. Yonga setlerinde, ekran kartlarında, işlemcilerde, internet bağlantılarında, kısaca verinin taşındığı her ortamda bu kavram geçerlidir. Tanımlamak gerekirse, bant genişliğ, bir ortamda verinin ne kadar hızlı taşındığının ölçüsüdür. Kısaca, birim zamanda taşınan veri miktarıdır. Bu tanımı belleklere uygulayacak olursak, bellek modülümüzle anakart arasında belli bir süre içerisinde ne kadar veri alışverişi gerçekleşebiliyor sorusunun cevabı bant genişliğidir. Önceden bahsettiğimiz gibi, DIMM'ler, anakarta 168 bitlik bir port üzerinden bağlı ve bunun 128 biti veri için ayrılmış durumda. SDR bellekleri ele alırsak, saat işaretinin her yükselen kenarında modül ve anakart arasında 128 bitlik veri transferi olduğu ve modülün saat frekansının birimi olan Hertz (Hz)'in aslında bir saniye içinde kaç saat periyodu sığdığını bize söylediği düşünülürse, saat frekansıyla 128-bit'i çarptığımızda, bir saniyede (birim zamanda) kaç bit (ne kadar veri) taşındığı kolayca hesaplanır ve bu da bize bit/saniye cinsinden bant genişliğini verecektir. Mesela, belleğimizin saat frekansı 166 MHz (Mega Hertz) olsun. Bu durumda SDR belleğimizin bant genişliği : 128bit * 166MHz = 21248000000 bit/saniye = 2656000000 byte/saniye =2.47 Giga Byte/saniye (GB/s) olarak hesaplanabilir. DDR belleklerimizde ise veri transferi saatin sadece yükselen değil aynı zamanda düşen kenarında da gerçekleştiği ve dolayısıyla aynı sürede iki kat daha fazla bilgi taşınabildiği için bant genişliği 2.47 * 2 = 4.94 GB/s olarak hesaplanabilir.